İSTANBUL

Galata kulesinden, İstanbul'u seyrediyorum.
Bir ilkbahar günü, bu ne güzellik diyorum.
Boğazdan giren, büyük bir gemi görünüyor.
Denizde koşuşturan, vapurlara bakıyorum.

Martılar mavi denizde, kısmetlerini arıyor.
Sultanahmet gökyüzüne doğru, hükmediyor.
Kız kulesi deniz kızı olmuş, süslenmiş,
Marmara'nın ortasında, tarihimizi anlatıyor.

Eminönü kalabalık, insanlar koşuşturuyor.
Galata köprüsünde olta atılmış,balık tutuluyor.
Beyoğlu Beyoğlu,bir başka alem,
Şarkılarıyla türküleriyle,gönülleri süslüyor.

Şişli düzenli temiz Avrupada, yaşıyor.
Osmanbey güzel asaletini koruyor.
Kıtaları bağlayan boğaz köprüsü,
Bensiz olmaz,dercesine inci gibi süzülüyor.

Üsküdar Şemsi Paşa'da, otururuyorum.
Kıtaları bağlayan,boğazı seyrediyorum.
Geçen bir şilep, olta atmış balıçı tekneleri,
Sanki yüz yılları anlatıyor.

Kadıköy Bağdat Caddesi, Moda'sı,
Beykoz üsküdar'dan,Heybeli ada'sı,
Aşıkların mekanı güzel Çamlıca'sı,
Bunlar Anadolu yakasının markası.

Bazıları hayal kurar umduğunu bulur.
Kimileri evi ocağı yuvasını kurutur.
Mantıklı olmayan işi ve eşini unutur.
Duygu ve mantık bir arada mutlu olur.

İstanbul'u günlerce anlatsam bitmez.
Yazayım desem, sayfalar kağıtlar yetmez.
Bazıları yoksul, kimi hayal aleminde,
Gezeyim göreyim desem,anılarım tükenmez.

Çamaş'a bakış

Sucuali'den bakış

sinek tepe'ye bakış

inüstün'den çırak ev yanına bakış